• MANİLER

Atalarımız düğün derneklerde.Burçak,sağrek yolmada,bostan çapasında,harmanda, el taşıyla kızlı oğlanlı bulgur çekerken,sokularda bulgur döğerken,uzun kış gecelerinde pişmaniye yapıp karda soğuttuktan sonra hep beraber yerken  maniler söyleyip kimbilir ne kadar mutlu oluyorlardı. Manileri yazarken CANİMEN manilerini de belirtmeden olmaz tabi.Erkek kadın,genç yaşlı,kız,oğlan elele tutuşup bir daire olarak karşılıklı alıp verdiği,hem çekenlerin hemde dinleyip,izleyenlerin mutlu olduğu, Eskişehirlilerin düğün derneklerinin olmazsa olmazı  CANİMEN manilerinden bazı örnekler:           




CANİMEN

  

Kekliğidim vurdular
Oy canimen canimen
Kanadımı kırdılar
Açılan güller çiçeği 
Daha ben ne idim ki
Sürmeli kızlar koynuma 
Anamdan ayırdılar
Gel gel yanıma keklik
Kastın canıma keklik
Al kınalı parmakların
Batır kanıma keklik

Kekliği bıçakladım 
Tüyünü saçakladım
Yari koynumda sandım 
Yastığı kucakladım 

Keklik kumda eşinir
Eşinirde deşinir
Benim sevdiğim dilber
Nerelerde düşünür
Gel gel yanıma keklik
Kastın canıma keklik
Al kınalı parmakların
Batır kanıma keklik

Keklik kayalı yerde
Öter mayalı yerde
Sevdiğimin kavalı
Kaldı dayalı yerde
Gel gel yanıma keklik
Kastın canıma keklik
Al kınalı parmakların
Batır kanıma keklik

Kayalar kölgelendi
Güzeller suya indi
Her güzelden bir öpüş
Yine can tazelendi
Gel gel yanıma keklik
Kastın canıma keklik
Al kınalı parmakların
Batır kanıma keklik

Şu çatal kapının allı gelini (Tekrar)
Kalk yolun üstünden ben geçeceğim (Tekrar)
Olanca varımı koydum yoluna  (Tekrar)
Seni alanaca harc edeceğim  (Tekrar)
Gel hele gel hele ne vereceğim  (Tekrar)
Yayladan geliyom gül vereceğim (Tekrar) 
Beri bakıp yönün öte dönderme (Tekrar)
Nasolsa koynuna ben gireceğim (Tekrar)   
Eğildim de bir gül aldım bağlardan(Tekrar)
Zülfüne dökünmüş türlü yağlardan  (Tekrar)
Güvercin getirdim karlı dağlardan (Tekrar) 
Yarimin derdine dermandır diye  (Tekrar)
Topla gelin avlunuzun daşını (Tekrar)
Ağla ağla sil gözüyün yaşını (Tekrar) 
Anan gavur olmuş baban ermeni (Tekrar)
Bir kötüye bağlamışlar başını (Tekrar)

Asmalıdır evimiz     (leylim yar)
Yeni düştü sevimiz    (leylim yar)
Sevda böyle giderse (leylim yar)
Çatlar ölür birimiz  (leylim yar)
Leylim leylim leylolsun (leylim yar)
Hergün akşam böylolsun(leylim yar)
Karanfilim sarkarım (leylim yar)
Açılmaya korkarım (leylim yar)
Yar geliyor deseler (leylim yar)
Hasta olsam kalkarım  (leylim yar)
Leylim leylim leylolsun    (leylim yar)
Hergün akşam böylolsun(leylim yar)

AĞAM YAR PAŞAM YAR 
Ağam yar, paşam yar
Leblebi goydum tasa di gel gel
Leblebi goydum tasa di gel gel
Ağam yar, paşam yar
Doldurdum basa basa di gel gel
Doldurdum basa basa di gel gel
Ağam yar, paşam yar
Benim yarim çok güzel di gel gel
Benim yarim çok güzel di gel gel
Ağam yar, paşam yar
Azcık boydan gsa di gel gel
Azıcık boydan gısa di gel gel 
Haydi haydi hopla gel di gel gel
Şalvarını topla gel di gel gel
DİĞER MANİLER
A benim aslan yarim
Dilere destan yarim
Esirikli diyorlar
Evlen de uslan yarim

Akşam  azınan gelir
Soğuk ayaznan gelir
Yari çirkin olanlar
Eve nazınan gelir

Al yastığı yüzledim
İbiğini düzledim
Eller benim kahyam mı 
Çıktım çıktım gözledim

Armut dalda sallanır
Yere düşer ballanır,
Gidi Godoşun gızı
Öpdük sıra dillenir

Arpa buğday deneler
Bir kız gördüm un eler
Keten gömleğı sıkmış 
Bıngıldıyor memeler

Altınım arıklıya
Varmam ben şörüklüye 
Babam verirse versin
Bir gaytan bıyıklıya 

Ay ayındır ay batmaz 
İtleri yavuz yatmaz 
Bi tostos anası var 
Kızından ayrı yatmaz

Ay doğar andı gibi,
Kanadı sındı gibi,
Yârimden mektup gelmiş, 
 Kokuyor kendi gibi.

Ben sana el mi dedim
Duvarı del mi dedim
Arka kapı dururken.
Temekden gel mi dedim.

Bosdanlarda bar tatlı
Ayvalardan nar tatlı
Çil olsun çirkin olsun
Hepisinden yar tatlı 

Bahçelerde Pirpirim
Yıkadık birim birim
Ablam gelin oluyor
Banada allah kerim 

Boynumdaki altına
Beşli diyollar yarim
Askerden gelenlere
Yaşlı diyollar yarim

Bugün ayın otuzu,
Başındadır hotozu,
Dünyada yâr sevmeyen, 
Ahrette yer topuzu

Çatal kapı budaklı 
Kundurası gadaklı,
Ne kırışın anası 
Oğlun eşek kulaklı

Çatal kapı çatılı, 
Üstünde yan yatılı,
Eskişehir kızları, 
Hep Evrâç yapılı  

Çıkacağım armuda 
Omcadan duta duta 
Böyüdümü sevdiğim  
Goynundaki yumurta 

Çorap oldu dizleme  
Yürek oldu közleme  
Senden mektup gelmedi 
Benden mektup Gözleme

Dağlarda Geyik gibi
Bağda iveyik gibi 
İlk günden Karın ölsün
Dinel kal Hoyuk gibi

Dam başında bıtırak
Gelin kızlar oturak
Ne oturak ne durak
Satılakta gurtulak 

Dam başında yatıyor
Yel yorganı atıyor
Öte git kuru gelin
Kemiklerin batıyor 

Dam üstüne yel vurur
Sersem mendilim kurur
Oğlan cırtık kız cırtık
Şimdi bunlar kudurur 

Daş başında gışlarım
Çifde peşgir işlerim
Senin gibi oğlanı 
Garga diyedaşlarım.

Bahçalarda sarımsak
Sarım sarım sarılsak
Karyolanın üstünde
Bayım bayım bayılsak     

Dolu ceviz dalları 
Çemre beyaz kolları
Bilmem nerden geçersin 
Gözetlesem yolları
Dölek diye huysuzu 
Selvi diye boysuzu 
Zaten bende talih yok
Anam buldu soysuzu

Düğürü süzdüreyim   
Sokuda ezdireyim  
Cep aynası değilsin
Cebimde gezdireyim

Entarisi çil yeşil  
Çayda kumlar kaynaşır 
Yatmış yarin dizine
Cıvıl cıvıl dilleşir 

Entarisi çit gibi   
Gözleri çiğit gibi 
Ne bakıyon köşeden
Emmim gilin it gibi

Eşmede su durulur.
Oğlan gömlek yudurur.  
Oğlan cahil kız cahil.
Şimdi bunlar kudurur.

Fasulyeyi börtlettim
Toprak tenceresinde 
Gel yarim konuşalım  
Mutfak penceresinde 

Gınnap sicim incesi 
Yar gönül eğlencesi 
Bir akşam gel bir sabah 
İlle bayram gecesi

Gayalardan ot biter
Guzular yayılsın diye
Gızlar Kekilin sallar
Oğlanlar alsın diye

Gobbak garpuz göbeği 
Yar gözümün bebeği 
Gözün kör olsun horoz
Ne tez ettin sabahı

Gökte yıldız mah gider 
Kah eğlenir kah gider
Ben bugün yari gördüm
Sandım padışah gider 

Halıyı attım yüke
Yedi kat büke büke
Sevmişim inkâr etmem
Etseler tike tike 

Hanaydan sesin aldım
eğildim fesin aldım
Eskişehir içinden
seçtim hasını aldım 

Hotla, pabuç yırtılsın,
Yırtılırsa yırtılsın
Gurbete kız verenin
Aklında baba çıksın

Harman yeri malama 
Selam söylen halama
Ben varmıyom oğluna 
Dudakları yalama. 

İpek gömlek bol yaka
Yoruldum baka baka
Hiç müslüman yokmudur
Yari koynuma soka

Irmakta çimen güzel,
Düşüme giren güzel,
Ya mendil salla ya da el,
Hakçası yanıma

Irmak üstünde kayık
Güzele güzel layık
Çirkinleri yapsalar
Güzellere Halayık

İçerde ara kapı
Sürmesi çavdar sapı
İkimizi ayıran
Döşürsün kapı kapı

İleğende tuz gibi,
Yanıyom ben köz gibi,
Sen orada, ben burda,
Kaldık tek camız gibi

İn dereye dereye
Dere çakıllı yârim
Mayıl mayıl bakıyor
Gel geç akıllı yârim 

İşliğim var sandıkta
Kalmışım karanlıkta 
Versinler sevdiğimi
Yatarım samanlıkta

Kar yağar kepek gibi
Yarim var ipek gibi
Gel sarılıp yatalım    
Ürsünler köpek gibi 

Karşıdan eşek gelir    
Kulağı gevşek gelir  
Kendi kaçan kızlara 
Mitilsiz döşek gelir
 
Kavlağanın ağacı 
Çift gezer iki bacı 
Büyüğü hele mele 
Küçüğü can ilacı 

Keçi sürdüm yamaca Dolandı dolamaca 
Ben oğlanı gandırdım
Dolandı dolamaca 
Ben oğlanı gandırdım 
Bi çanak bulamaca

Kız İçliğin varmıdır
Giy bakayım darmıdır
Elim sığacak kadar
Arada yer varmıdır 

Koyun  kuzudan oldu
Ekmek bezeden oldu  
Şimdiye kavuşurduk  
Anan cazıdan oldu

Kulaklı kazan kapağı 
İçi dolu yapağı
Anam bir gelin aldı
Ağ halvanın topağı 

Mercimek gatma aşa,
Heves etme oynaşa,
Severlerde almazlar,
Gakınç gaharlar başa.

Oğlan adın Üseyin  
Şapkana gül asayım 
Anan çeksin kahrını   
Ben döşüme basayım

Oğlan, oyunlu oğlan,  
Sürü koyunlu oğlan, 
Mahlede kız koymadın,
Culuk boyunlu oğlan  

Sarımsağı satarlar  
Kulpu ile tartarlar 
Varmam Guma üstüne 
Sıra sıra yatarlar  

Su arkında bulanıyo.. 
Hamıza damda dolanıyo
Gelip geçme buralardan.  
Anam babam sokranıyo

Su doldurdum torbaya,    
Kaşık soktum çorbaya,  
Sadıroğlu kızları  
Birer çinik arpaya  

Su koydum su tasına 
Masanın ortasına  
Ciciklerin benziyor  
Ferik yumurtasına   

Şarlağan  gıyısında    
Yılana bah yılana      
Ne öpdü, ne dişledi   
Yalana bah yalana.   

Şimşir taraklı yarim   
Dilleri tatlı yarim      
Gel dedim de gelmedi 
Gavur inatlı yarim      

Şu çeşmenin başına
Tesdi koydum taşına
Aramızı bozanlar
Dabaz olup kaşına   

Şu dağları aşalım,   
Zilli camız koşalım,  
Baban eve koymazsa, 
Ahırda buluşalım.

Şu yazının kazları   
Sürmelenir gözleri    
Hiç gaydayı bozmazlar    
Eskişehir kızları  

Tarlanın toprağına    
Peziğin yaprağına  
Babam gene vermedi 
Vur bağrına bağrına   

Taş dönmüyor dönmüyor    
Bulgur taştan inmiyor 
Kör olası Keyfeni   
Pilav tuzdan yenmiyor 

Tehnede sesin aldım
Eğildim fesin aldım 
Eskişehir içinden   
Seçtim de hasın aldım

Tüfeem Dombilimde  
Guza giderim guza. 
On beş çocuk anası 
Gine benziyo gıza 

Uzunsun sırık gibi 
Eşgisin koruk gibi
Gezme kapım önünde 
Yolunmuş tavuk gibi 

Yarim moturnan gezer 
Gezer yüreğim ezer 
İtin köpeğin oğlu 
Adam türküden sezer 

EMİRDAĞI   MANİLERİ      
Anamdan doğalı çektim yokluğu
Ömrümde görmedim boğaz tokluğu
Gurbanlar olduğum biricik yarim
Çok bekledim emmingilin pöslüğü 

Avgın kenarında bittim büyüdüm
Gözeller içinde galktım yürüdüm 
Kıymetim bilene bir top gül idim 
Bir kıymet bilmeze düşdüm neyleyim
Başı al valalı küçücük gelin
Seherde açılan güle dönmüşsün
Başına takmışsın altın çelengi 
Turnadan alınan tele dönmüşsün 

Avaradır deli göğnüm avara
İpek şalvarını dakmış duvara
Eğer yar olmuya göğnün yoğusa
Vazgel  sevdiceğim dengini ara 

Beni görüp yönün öte döndürme
Hilal kaşlarını yıkıp endirme
Pek o kadar bamballanma sevdiğim
Yüksekden uçanlar gonar engine 

Bugün bulanığı gitmez havanın
Şahan sağ yanında döner yuvanın 
Saçı kırk belikli güzel sevenin 
Gündüzü arefe gecesi bayram

Çadırına vardım elinde külek 
Sıvamış kolları bembeyaz bilek 
 Hasretlik canıma yetti sevdiğim 
El ele verek de gel bize gidek 

Çerçilerden başkili aldım arılık
Kız senin yoluna oldum sarılık
Beni gor da bi kötüye varırsan
Vardığın gocaya etme garılık 

Çeşmenize Güğüm Koydum Doldu mu 
Üstüne Yar Sevdim Ayan Oldumu   
Üç yıl Oldu Ben gurbete Gideli 
İnce Bellerini Saran Oldumu

Eğildim de bir daş aldım harımdan 
Geç diyorlar ben geçemem yarimden
Bana bu derdinden ölsün demişler
Emirdağı zıngıldıyo ahuzarımdan  

Emirdağı koyağında kar yatar 
Güzeller kendini yüksekden satar 
Pek o kadar mağrurlanma sevdiğim 
Girer de koynuna bir kötü yatar 

Emirdağı varmı sana zararım
Yar yitirdim oğrun oğrun ararım 
Sana idi benim kavli kararım 
Ela gözlü top kekilli maralım  

Evimizin poyraz yanı deredir
Derdine yanıyom yedi senedir
Dünür saldım Çalık anan vermemiş
Seni orda beni burda meledir

Evlerinin önü burmalı guyu
Guyudan alırlar buz gibi suyu
Siz de beni gınamayın emmiler
Benim alacağım Gadılar soyu 

Galaysız gap dizilir mi sergene
Kötüyünen girilir mi yorgana
Benim sevdiğimi bana verseler
Göynümünen dakılırım urgana 

İbibikler öttü çıkdık bahara
Sallandı da yarim girdi ahıra
Nişanlım var diye guruluyon mu
Her yanı benziyo Teber Cafar’a 

İkindin gününe yar ayna dutar
Akşamlar oluyo efkarım artar
Öpüp sevmelere gıyamadığım 
Varmış bi kötünün goynunda yatar 

Kara koyun erken gelir kuşluğa 
Emlik kuzu dayanamaz açlığa
Güzelinen bir gecelik yatmanın 
Elli sene faydası var gençliğe.

Noduya vururlar sarı samanı, 
İndi da galkmıyo dağın dumanı, 
Gınamayın emmilerim siz beni,
Ayrılık mı olur Harman zamanı. 

Önüne guşanmış yandımdan öğnük
İçerim yanıyo yar göynük göynük
Ana bana bir izin ver böğünnük
Aşıyım dağları buluyum yari.

Sabahınan güneş vurur camlara 
Allı gelin senin kocan avara 
Hayırsız çamuru vurma duvara
Eller alır emeklerin zay’olur 

Sarı buğda anadudu kakmıyo
Darılmış da yar yüzüme bakmıyo
Anam bana diyo ayrıl yarinden
Anam başkasına göynüm akmıyo  

Sarı Terlik Geymiş Goncu Dizinde 
Arzumanım kaldı Ela Gözünde 
 Böyle Güzel Molur Yörük Kızında 
Emirdağ’dan bir Kız İndi Pınara  

Serin serin bir yel eser burundan 
Dizim dutup atlıyamam harımdan 
Bir kötüye bağladılar başımı
Çıkamıyom köy içine arımdan  

Susada salınır bir gara yaylı 
Gidiyom gurbete ağla gal gayrı
Dünür saldım zalım anan vermedi 
Gızını  oğluma alayım baylı 

Şu Çatal Kapının allı gelini
Kalk yolun üstünden ben geçeceğim
Olanca malımı koydum yoluna
Seni alanaca harcedeceğim.

Tandır damındaki dakılan nişan
Üç eteği giyin kuşağı guşan
Yoğudu sevdiğim ardına düşen
Ardına düşdüm de böyütdüm seni 

Tarlalarda garamuklar dal verir
Elin oğlu yastık diye gol verir 
 Gız oğlana ellenmedik gül verir
Ellenmiş govanda taze balmı olur 

Yaylanın düzüne vurmuş goyunu
Yeşil ördek gibi eğmiş boynunu
Uyumuşum uyandıran olmamış
Cennet köşkü sandım yarin goynunu

Yazın savururlar Ceci harmanı
Hiç kalmadı dizlerimin derman
 Nazlı yarim seni bana vermezler 
Anan gavur olmuş baban Ermeni

Ben nediyim Adile’nin şaşkını
Arpalar erdi de buğdaylar firik
Benim sevdiğim de Gazi’nin Erik

Yolların boyunda biter üzerlik
Böyle m’olur Suvermez’de güzellik
Yeni muska çıkmış yare nazarlık
Nazar muskan ben olayım gadın gız