Skip to content
- GÂAM-KAHAM: Hısım,Akraba.
- GABALA: Götürü pazarlık.
- GADAK: Çivi,Küçük,ayakkabı çivisi
- GADEF-GANNE: Bardak. Kadeh .
- GADELGAYIP:Habersiz,birdenbire.
- GADEM: Bir an önce
- GELİNBACI: Yenge.
- GAFILĞADA: Ansızın gelen dert,keder.
- GAHINÇ KAKMAK: Kusuru yüze vurmak.
- GAHRİMEN: Fedakar,çilekeş.
- GAKIRDAK: Kuyruk kavurması
- GALAFAT: Heybet, görünüş.
- GALIK:Evlenmemiş kız. Kalıntı
- GAMGA-GAMBIK: Talaş,yonga.
- GANARA: Doymak bilmez çocuk
- GANEVİZ -GANAVUZ : Kavanoz
- GANIRMAK-: Zorlamak, bükmek
- GANMAK:1.Doymak.2. aldanmak
- GAPINMAK: Telaşla aramak.
- GARÂAŞMAK: Akşam olması
- GARALTISI GAYBOLASICA:Beddua
- GARERLEMİYE: Tesadüfen
- GAREZ: Kin,düşmanlık.
- GARĞINLIK: İşi fazla olan kims
- GARIP GATMAK: Ortalığı karıştırmak.
- GARMAN ÇORMAN: Karmakarışık
- GAYLA: Üzüntü,kaygı
- GAŞ: Uçurum.
- GAVARA: Yellenme .
- GAVİL: Söz birliği
- GAVŞARMAK: Birbirine düşürmek.
- GAYDE: Gösteriş, çalım.
- GAYIM: Dayanıklı,sağlam.
- GAYILOLMAK: Razı olmak,
- GAYIRMAK: Korumak,kollamak.
- GAYIT GÖRMEK: Hazırlık yapmak.
- GAYLI: Artık, bundan böyle
- GAYMA: Kâğıt para,lira.
- GEDER: Eşek.
- GEGEK: Şapkanın siperliği.
- SERPENEK: Dam saçağı
- GELBERİ: Harç çapası
- GELEP-KELEP:Yün çilesi.
- GELİNBACI: Yenge.
- GEREZ: Süslü,güzel kimse
- GERNEŞMEK: Gerinmek.
- GIDIK: Çene altı, gerdan
- GIDIM GIDIM:Azar azar
- GILINMAK: Yaltaklanmak.
- GIMÇITMAK: Dallarından koparmak.
- GIMRAŞMAK:Kımıldamak
- GINNAP- KINDAP: İp,sicim.
- GIRAN: Salgın hastalık
- GIRKMAK: Hayvan tüyünü kesmek
- GIRKLI: Lohusa.
- GIRMIZI: Domates.
- GISDIRGAÇ: Saç tokası.
- GISĞA : Tohumluk soğan.
- GISMIK-: Cimri.
- GITSAT: Ucu ucuna.
- GIVRATMAK: Çevirmek,bükmek
- GIVRIŞIK: Buruşuk,kırışık.
- GIYGIDI AKILLI: Gelgit akıllı.
- GIYILI GIPILI: Tertipli,düzenli.
- GIZARÇI: Oyun bozan,mızıkçı
- GIZINMAK: Isınmak..
- GIYIK: Yorgan iğnesi
- GİCİŞME: Kaşınma
- GOCAMAK. yaşlanmak
- GOĞ-GAYBET.Çekiştir
- GONAK.Kepek
- GOŞAM: İki avuç dolusu
- GOŞUM: Atların kayış takımı.
- GOYURMAK: Salıvermek,
- GÖBELEK: Mantar.
- GÖĞ: Yeşil,ham.
- GÖKÜLÜ: Mavi gözlü
- GÖRESİMEK: Göreceği gelmek
- GÖRÜM:Görümce.
- GÖZER:İri gözlü kalbur
- GÖZLEMEK: Beklemek.Bakmak
- GUBARMAK:Böbürlenme.
- GUBAŞMAK:yardımlaşmak.
- GUDÜMSÜZ: Uğursuz.
- GULAĞASMAMAK: Önemsememek
- GULUNÇ: Ağrı,yel
- GULLAP TAKMAK: Bahane bulmak.
- GUMA: Bir erkekle evli iki kadın,ortak
- GUNDURU BUĞDAY: Sarı buğday.
- GUNNACI: Gebe hayvan.
- GURDALAMAK: Karıştırmak
- GURK: Kuluçkaya yatan tavuk.
- GURRUK : Fıtıklı kimse.
- GUŞLUK VAKDİ: Sabahla öğle arası.
- GUTNU GUMAŞ: Bir kumaş türü
- GUYMAK: Süt,un,şekerle yapılan tatlı
- GUZLACI:Doğuracak hayvan,gebe.
- GÜBÜR-ZİBİL: Çöp,süprüntü,pislik
- GÜCÜK: Şubat ayı.
- GÜCELE: Ancak,güçlükle,zorla.
- GÜLEK (KÜLEK):Tereyağı,pekmek konulan tahta kap.
- GÜMELE: Bostan kulubesi.
- GÜRPEDEK: Ansızın.Birdenbire.